Friday, June 13, 2008

Kelebekler ozgurdur / kelebek cenneti











Burasi Peggy Notebart Nature Museum. Cok tabiat muzesi gordum ama bu kadar interactive ve ogretici, gezmekten keyif aldigim bir muze gezmedim. O nefret ettigim plastik gozlu, ici doldurulmus hayvanlardan cok az var, ve sanki dogal ortamlarinda gibiler. Etraf coluk, cocuk dolu, "ne kadar sanslilar" diye dusunuyorum.











Muzenin disinda bir pond u var, icinde ordekler saliniyor. Minik iskelesinde insanlar balik tutuyor, gunesleniyor. Yesilliklerde insanlar piknik yapiyor, yani seyirlik degil yasamalik bir muze ve eko-sistemi.

Fakat en etkileyici tarafi : kelebekler cenneti. Kocaman bir sera dusunun, tavani cok yuksek, ici bitki dolu, yemyesil, ve etrafta rengarenk yuzlerce, binlerce kelebek. Irili, ufakli, mavi, turuncu, siyah, beyaz. Kelebekler burda ozgur, insanlar ziyaretci.





Kelebekler icin meyvelerden olusan ziyafet sofrasi hazirlamislar. Bi bakiyorsunuz basiniza, omuzlariniza konuyorlar, bir bakiyorsunuz pike yapiyorlar, bir bakiyorsunuz cicegin ozunu emiyor. Koca seranin icinde kelebeklerin pesinden kosuyorsunuz saga sola. Cikista levha var : 'lutfen kelebekleri goturmeyin"




Disarda kelebek ciftligi var, yani bir laboratuar ve pencereleri.








Her pencerede onlarca kelebek parmak ucu kadar hallerinden kozanin icinden kanat cirpanlarina kadar ve sonunda kozasini yirtip disari cikanlar. Mucize gibi, resimlerini gormeye benzemiyor, canli canli gelisim evrelerini izliyorsunuz. Bunu bir de yavru kopek baliginda gormustum , o da burada bir akvaryum da. Insan dogaya bir daha bir daha hayran oluyor, doga ve Tanri'nin mucizelerine.

No comments: