Sunday, January 20, 2008

Bir Chicago klasigi

4 hafta yeme-icme-arkadaşlar-trafik-köprü-araba kullanma-kayağa gidememe-Ayvalik a gitmeme- sosyalleşme-kilo alma dan sonra Chicago 'ya , eve geri döndüm. Değişiklik yok, ev yerli yerinde. Santa gelmemiş , geldiyse de bana hediye bırakmamış.Okul hemen başladı. Ders programı delik deşik, yani 2 gece bir Cumartesi öğlen. Ders vermek yok, yaşasın araştırma yapacağım ( ne ve nasıl olacaksa). Evde buzluğa attığım herşey taptaze, çiçekler sağlam.
Derken ertesi gün Chicago kışı kendini gösterdi. Önce şirin bir kar, sonra hava gitgide soğudu. Istanbulda 10 C ye soğuk derken burda gerçek soğuğun 0 ın altı demek olduğunu yani bir başka deyişle 32 F nin altına soğuk dendiğini "bir daha , bir daha söyle" modunda keşfettim. Bu sene gerçekten soğukmuş , sanki geçen sene farklı imiş gibi. Ama farkı bu haftasonu farkettik. Önce ChicagoTribune şaka yapıyor sandım, sonra farkettim ki Cumartesi sıcaklık "single digit" e düşüyor ama Fahrenheit ın tek hanelisine. Evde otururum derken, yine farkettim ki o gün 12 - 3 arası dersim var ve gereksiz bir şekilde o rüzgarlı kampüse gidilecek. Tabi haftasonu olduğu için tren beklenecek, binalar kapalı olacak, hoca sokakta beklenecek. Nitekim tüm gayrete rağmen ancak taksi ile yetiştim, çünkü blue line yarım saat "bekledim de gelmedi"yi söyledi.
Sabah savaşa hazırlanır gibi bir giyinme töreni yaşadım, kalın ne varsa renk ve şekle bakmadan giymişim. Sonuçta üstümde 3 kat tshirt - kazak, yün çorap üstü çorap, en üstte gocuk, ayakta sugeçirmez bot, kar başlığı, kar eldivenleri, ağızda atkı. Sokakta iyi geldi, ki bu sabah 8 F ( -12C) iken. Tabi kampüste rüzgara karşı yüründü. Acaba bu şekilde biraz fazla kalori yakılıyor mu?
Ama sınıfta sıcaktan bayılmak üzereydim. Şans yaver gitti, dönüş yolunda çok az bekleyerek eve vardım. O zamanda sıcaklık 8 idi akşam 4.te.
Ev gündüz güneşle çok sıcak oluyor, ama akşamları sıcak su musluklarını açıp hatta fırını da yakmak gerekebiliyor. Tabi camlara 1 metreden daha yakınlaşmıyorum, izole etmeyi unuttuğum AC nin etrafından çok güzel soğuk hava geliyor. Henüz nehir ve göl donmadı. Çok istiyorum gölün yanına gidebilmeyi bu sene, donmuş halini görmeyi. Ama zor.
Eve gelince apartman yönetiminin yazısını buldum, diyor ki : Tüm muslukları saniyede bir damla akıtacak şekilde damlatın ve biz bildirene kadar devam edin. Arkadaşım 9 yıldır böyle şey görmedim bu binada diyor. İyi de tıp - tıp nereye kadar, ama korku belası ya donar ve patlarsa bu yaşlı binanın boruları ve zarar da patlatana ait, tabi bu binanın eski borularının hiç suçu yok. Akşam 10 da sıcaklık wind chill denen rüzgar faktörü ile -20 - 30 arası idi ve sokaklarda insanlar vardı. Bu benim teorimi doğruluyor : bir yerden sonra hissetmiyorsun, zaten -18 F dan sonra 10 yarım saat içinde organlar donmaya başlıyormuş.
Bugun ise sabah kalktık alışverişe gideceğiz. Her zamanki gibi Google a hava sıcaklığına bakıldı , o ne? -2 F !!! Yani -18 C. Neyse sonra 0 oldu , hatta oldukça ısındı ve 10 a kadar çıktı. Kardeşime havanın ısındığını anlatıyorum, o bana "ama eksi" diyor. Ben de hala " hayır -10 değil, +10" diyorum. Yani herşey algıdan ibaret ve göreceli.
Yarın ısınıyor, 20 ler ve kar var. Sonunda... Bir süre böyle gidecek, yani sıfır altı. En soğuk hava 85 de olmuş, -27. Hem de harbi, yani wind chillsiz. 1 hafta sonra yaşasın 0 olacak...
En popüler haber bu. Gerisi aynı. Ev, okul, dersler... Tatil hayalleri...