Sunday, January 25, 2009

Middle Eastern Market

Bugün çok mutlu oldum çünkü en sevdiğim snack ve baş ilacım olan Eti Pötibör ü buldum. (Dikkat : Ülker de var ama ben Ülker markalı birşey almıyorum)
Neslinin tavsiye ile Clark ve Foster ın köşesine gittim ve bizim usul bakkalı buldum. Aslen Lübnanlı bir sahibi var, adı da Orta Doğu marketi ama paso Türk malı. Üstelik hiç pahalı değil.
Türkiyeden boşuna taşımışım : Marmara Birlik zeytin, salça , bulgur, hububat, Piyale makarna, Türk kahvesi, tatlılar, markasını tam keşfedemediğim bilumum Türk malları veeee Eti Pötibör , çifte kavrulmuş değil ama olsun, bi de Eti prenses yani Çokoprens. Ayrıca her tür baharat, biber, kekik. Tabi helva, reçel. Ayrıca ilgilenirseniz ince belli çay bardağı, cevze, bilumum Türk usulu alet edevat.
Güzel birşey oldu bakkala gitmek.


Saturday, January 24, 2009

IL valisine güle güle

IL valisi Rod Blagejovic nihayet ofisinden postalanıyor.
Kendisi hiç değiştirmediği korkunç saç modeli ile biliniyor ve de tabi ki yolsuzlukları ile. Nasıl oldu da ikinci dönem seçilebildi bu kadar antipopüler bir politikacı anlamak mümkün değil. Ama burası Illinois , politikasının sisi ve kirliliği meşhur. Hele Chicago, boşuna Windy City dememişler. Bazıları bunu aynı derecede meşhur ve korkunç rüzgarına atfediyor, yanlış. Tabi bizi kırıp geçiren, soğuğu en az 10 derece daha fazla hissetmemize sebep olan rüzgarı da meşhur. Ama Chicago nun bu adı almasının nedeni politik ortamı. Fırtınalı, karmakarışık, oyunlarla dolu, fırıldak bir siyaset arenası var burada. Meşhur politik hareketlar, 1968 olayları, meşhur politik liderler burada arenaya çıkmış. African- American ların politikada etkinlikleri yüksek, senatodaki tek African-American üye IL i temsil ediyor. Bu şehir ve eyalet hep demokrat bir çizgi izlemiş, politik figürlerin hepsi demokrat, bunda tabiki Illinoıis ve Chicago nun nüfus yapısı ve ekonomik hayatının etkisi büyük. Son Demokrat liderimiz ve politik yıldızımız President Obama ( evet artık Democrat nominee veya President-elect değil, bizzat Mr. President) Valimiz ve belediye başkanımız , ki kendisi 25 yıl Chicago da hüküm süren Daley hanedanından, da Demokrat olurlar. Burası Clinton için de önemli bir eyalet ve şehir olmuş.
Gelelim valiye : kendisi abuk subuk uygulamaları, emlak komisyonculuğu yapan karısı, saç modeli, belki Bush dan da düşük popularitesi ile biliniyor. Amerikan rüyasını temsil ediyor, zira o da bir göçmen çocuğu. Vergilerle ilgili değişik uygulamarı, geçen sene CTA ile itiş kakışı ( ki haklıydı o konuda) malum. Ben şahsen vali ile ilgili birşeylerin yanliş gitmekte olduğunu Obama nın tüm demokrat valileri toplaması, ama nedense kendi eyaleti olan IL valisinin katılamaması ve Obamanın tüm kampanya boyunca RB den özellikle uzak gezip mesafe koymasından hissetmiştim. Son numara şu ki valiler eyaletlerinin boşalan senator koltuğuna atama yapabiliyor. Obama nın başkanlık sonrası boşalan koltuğuna da RB nin atama yapması yasal hak ve görevi. Hatta kendini bile atayabilir, hakkı var. Ve ilginç yanı onu durduracak merci olan eyalet senatosunu da o atıyor. Yani tam bir yumurta-tavuk durumu. En çok RB nin kendisini Obama nın koltuğuna atamasından çekiniliyordu, ancak vali akıllı , tabi ki vali koltuğunda daha rahat yiyiyor kendisi ve karısı ve çevresi. Ayrıca popülaritesi o denli düşük ki bir şey olsa da göndersek havasında herkes. Derler ki o koltuğu satışa çıkarmış, işler ayyuka çıkmış. Adayı belli olunca baskılar arttı, Obama kendini hemen yine uzaklaştırdı konudan, ekibini de. Bir anda vali ve yardımcısı tutuklandı, ofisi ve evi arandı. Azil lafları dolaşmaya başlandı ortalıkta, sonra salıverildi ancak yargılanacak. Obama nın koltuğuna atadığı Burris, o da African American, senato liderleri tarafından refüze edildi, tanınmadı, ancak onaylandı ve şimdi Dick Durbin in yanında junior senator olarak o temsil ediyor IL i.
RB nin sonu azil, masum bile olsa çok yıprandı, yıpratıldı başarı ile. Şimdi beyanatlar veriyor, beni azledecekler ki vergileri artırsınlar diyor. Belki doğrudur, who knows?

Saturday, January 17, 2009

Eyvah yine mi kar? Eyvah yine mi yol?


Laptop da Yaşar ın Dem i. Eski şarkılarını yeniden seslendirmiş mono enstruman ile, çok "unplugged" bir havası var. Ve bu şarkı kadar Chicago havasına uyan bir şarkı olamaz şu an.




"Yine kar yağıyor sokaklara
Sana yar yol bulamıyorum
Dinlenmiyor şu gönlümün kavuşmak endişesi
Gözlerin cezayir menekşesi
İmdat yine mi yol, İmdat yine mi kar
İmdat yinemi karlardan yollar örtülüyor
Yaptığın cezaya girer senin
Gün olur her alev küllenir
Küllenmiyor şu yangının büyüyor hay aksi
gözlerin cezayir menekşesi
Şu yağan karlar gönlümün ceza-i müeyyidesi
gözlerin cezayir menekşesi"

Damlardan, merdivenlerden, saçaklardan kılıç misali nerdeyse 50 cm lik buzullar sarkıyor. Yollar açık ama ara yollar karlı, arabalar kar altında, çok gerekmese kalsın zira arabayı temizleme sürecinde donma tehlikesi atlatmak da var. Sıcaklık gün gün düşüyor. Sabah 7 olmadan evden çıkmama gereken o sabah Chicago nun en soğuk günü başladı. 4 kat üst, 2 kat çorap, kar eldivenleri ve botları. Ayaklar su geçirmez botta bile ıslak, eller polarlı eldiven içinde gerçek anlamda (literally) buz parçası. Rüzgarsız bile eksi F, yani takribi 20. Rivayet o dur ki o gün Kuzey Kutbu daha sıcakmış burdan. Kafada çift kapüşon, ağızda atkı, nefes atkı altından. Bu şekilde de yürünmüyor. Zaten insan kendini hedefe kilitliyor, ki hedefe trenin içi, min. nefes ve max. hız son sürat ilerliyor. Durmak yok, duran donar kalır. Bir kural da asla kot giyilmeyecek yünlü çorap üstü bile olsa. Trene binince soyunmak, inmeden tekrar giyinmek gerek. Yani sokağa çıkmak, vasıtadan inmek hep hazırlık gerektiriyor tam savaşçılar gibi. Akşam dönüşte yanılıp eldivenimi 2 dakika çıkardım anahtarı bulmak için, o an parmaklarım dondu, acilen nefesle ısıttım, bir daha asla..

Her şeye rağmen dağda bile bu kadar güzel kar manzaraları yok. Özellikle sıcak trende oturup manzara seyrederken, mezarlıklar karla kaplı. Acilen gölü görmeye gideceğim, uzaktan gördüm karlarla kaplı. Nehir yer yer donuk, buzlar yüzüyor. Tek eksiğimiz kayak yapacak dağımız yok. Benim kıştan ve Chicago dan şikayetim yok, tabi daha 3 ay var bahara.

Bir Istanbul vedasi

"Müsaitsen seninle konuşacak biri var burda" dediler.
"Müsaitim" dedim.
Mırıl mırıl bir ses geldi telefona. Arkadan sufle verdiler.Önce durdu, sonra
"Yılbaşı hediyesi için çok teşekkür ederim" dedi
"Birşey değil halacığım" dedim. Durdu.
"Nasılsın, iyi misin?" diye sordum.
"Iyiyim" diye cevap verdi. Sessizlik...
"Adacığım ben seni çok seviyorum" dedim.
"Ben de, ben de, ben de" diye diye uzaklaştı.

Ben Adayı şimdiden çok özledim.

Saturday, January 10, 2009

Yine yeni yeniden Chicago

Merhaba Chicago!!
6 ay olmuş, yaz bitmiş kış gelmiş. Hava kuru,soğuk, tipik Chicago kış günleri. Sanki yuvaya donmek gibi, sanki çok tanıdık bir yere yeniden sığınmak gibi. Bu kışı o kadar iyi hatırlarım kiö ama Neslihanların evi civarında (5005 N.Glenwood) daha bir güzel. Biz uçaktan indiğimizde bembeyaz bir gelin gibi idi, yağış yoktu. Ben her zamanki gibi tepe sersemi indim, çok rahat geçtim immigration dan, sonra eşşek ölüsü bavullarımı aldım, taxiye atladım. Tabi tüm gece ayık olan ben sahneyi tanıyan ama oynayamayan bir aktör gibiydim. Taxi beni alışık olmadığım yollardan, alışık olmadığım kuzeyde bir mahalleye getirdi. Her yer bembeyaz. Burası Andersenville, çok renkli, gökkuşağı gibi. TR cuisine burda, swedish bakery burada. Burası çok residential ve fakat renkli Clark Street e yakın. Sevgili 22 buradan geçiyor. Bizim çok ucuz olmayan botçu da burada. Ayrıca Andies, Rezza da burada. Baharda çok güzeldir, ve fakat bahara çok var.
Evde minik bir misafir var, adı Masha, oyuncu, keyifli, bebek bir tekir kedi. Hiç amerikan kedisine benzemiyor. Ben tüm direnmelerime rağmen Vietnamese yemeğe gidemeyip 9 pm de yıkıldım, ssabah da 5.30 da kalktım. Arkadaşlar (Nesli, Özge,Senem) çok misafirperver, kahveler , lokmalar gırla. Bugün ilk iş bankaya para yatırıp telefon edindim. Eski numaramı alamadım, ama bu da çok hoş Turkcell i hatırlatıyor ve 312 area code lu, nedense pek severim. Bu arada Bodrum dan aldığım botlar maalesef Chicago karına dayanamadı, çoraplar lök. Herkes karları shovel-off ediyor. Çok romantik, tam hatırladığım gibi bir kar var. Bu mahalle oturmak için güzel, ne çare okula uzak. Bir sabah 8 de ders başlıyor.Bugün sevgili 22 ye bindim , herşey ne aynı, zamlanmış ücreti hariç. TR den pek çok arkadaşla yazıştık kı hafta sonu. Ben yine laptop umla bütünleştim. Bi de devamlı Yaşar çalıyor : Cezayir menekşesi, kör bıçak, kuşlar ve onun vedası. Kulakların çınlasın Didem cim.
Burada olmak çok güzel, Chicago her şartta çok güzel, yesyeni ve çok güzel bir başlangıç diliyorum kendime. Bu gece dolunay var.