Bu akşam maça gittik. United Center da Memo nun takımı Utah Jazz ile bizim takım Chicago Bulls un maçına. Basket maçları tam bir şölen. İş çıkışı gelenler, aileleri ile çoluk çocuk gelenler, Memo yu seyretmeye gelen Türkler. Ne itiş ne kakış, ne izdiham. Yani tam bir aile eğlencesi.
Aslında Bulls bu sezon çok kötü gitti ve bilet alırken çok tereddüt ettik, Bulls un baş edebileceği döküklükte olsun dedik. Ancak Bulls sezon ortası iyi transferler yaptı, takıma aşı gibi oldu bu 2-3 arkadaş.
Bari Memo yu görelim, ezilsekte Memo nun elinden olsun dedik, gözü kararttık, bileti aldık.Memo yu görmekten mutlu olduk tabi, ama Memo koşmuyor, yürüyor, çok hantal ve fakat 3 lük sayıları da çok güzel atıyor bir de rebound alıyor.
United Center e daha bloklarca kala her kavşakta yeşil fosforlu kıyafetli arkadaşlar trafiği yönlendiriyordu. Önce inanamadık, ama gayet organize idi durum. United Center aslında eve çok yakın, geçen sene Murat la 19M le gitmiştik ve çok rahattı. 1 blok önceden arabayı park ettik ve çok medeni ve rahat bir şekilde yerimize vardık. Biz tok gittik, ama envai çeşit yiyecek ve içecek sunuluyor, ama maalesef benim suyumu kapıda almadılar biraz içtim sonra attım. Canlı konserler, çekilişler, hediyelik eşyalar. Çok renkli. Yerimiz 300 level yani en tepe ama ikinci sıra , orta gibi yani gayet seyredilebilir bir yerdendi. Ben bileti alırken tereddüt ettim ama United Center ın web sitesi sanki orda oturuyormuşum gibi. Orijinal biletler bittiği için bileti sahibinden aldım ama Internet üzerinden hatta Ticketmater (Biletix muadili) ın yeni TicketExchange inden. Hatta "tanımam etmem nasıl güvenicem?" şeklinde klasik kuşkuculuğumla yaklaştım. Lakin ben bileti alınca sahibininki iptal oluyor, bana bilet e-mail ile geliyor, basıyorum ve kimseyle görüşmeye gerek kalmadan bilet sahibi oluyorum.
Maçın başında klasik milli marş okuma, ışıklar, renkler (feci bir elektrik tüketimi var) ve de havai fişekler (bina içinde). Milli marşı okuyan genç kız oldukça güzel okudu ve çok tezahürat aldı. Sonra muhteşem bir şekilde bizim boğalar koşarak caddeleri geçip United Center a geldiler ve Jazz ın otobüsünü boynuzladılar. Sırf bunun için maça gelinir.
Sonra bir mucize oldu, Jazz döküldü, Bulls açıldı, yenilerden 90 numara muhteşemdi, tam bir pota altı sihirbazı. Noah ve TT döktürdü, Arjantinli arkadaş ve Kinkrich çok iyi idi, Ben Gordon süper 3 lükler attı. Ve Bulls Jazz ın da yardımları ile hiç beklemediğimiz şekilde maçı aldı hem de 100 sayıyı aşarak. Yaşasın biz de Mc donalds dan bigburger kazandık. Ayrıca timeoutlardaki yarışlarda (bilgisayar oyunu) arkadaşım su ve kahve kazandı, tabi bunları veren Jewel ı bulması lazım, ben de bigburger ı 48 saat içinde almalıyım.
Özetle bizim Bulls galiba hala ümit vaat ediyor, hareketler güzel - şık, izlemesi zevkli, çok keyifli bir gece geçirdik ve hiçbir izdiham olmadan sakin sakin eve döndük.
No comments:
Post a Comment