Saturday, February 21, 2009

Dünyada mekan Amerika'da adres çok önemli



Dünyada mekan çok önemli, ahreti karıştırmayalım. Yani "location matters", bu aynı zamanda benim tez konumun bir kısmı. Bu lafı biliriz de güzel memleketimizde bir adres bilgisinin çok önemi yoktur. Artık postayı kullanmadığımızdan mıdır, yoksa aldırmadığımızdan mıdır bilemiyorum. Eski iş yerinde geri dönen faturalar, müşteriye ulaşmayan ihtarnamelerden çok çektik, kimse adresini güncellemez, ben burdayım demez, devlet de pek ilgilenmez.
Gelelim Amerika ya. İlk geldiğinizde zaten seksen yere adres bildiriyorsunuz, bu sorun değil. Devlet tamamen adres ve postayla takip ediyor. Ee çek trafiği var, paketler var, abonelikler var. Misal gazete, misal dergi, misal faturalar. Memleketimizde gazeteyi biz gider alırız, valla burda kapıam geliyor, ben gidip alırsam çok pahalı. Tabi bunları elde etmek istiyorsak adres bilgisini adımızla eş değer tutuyoruz. Ayrıca her alışverişte posta kodu soruyorlar, her yerde bu takip ediliyor. Özetle insan burda ad-soyad, SSN (vergi no gibi), doğum tarihi ve adres bilgisi ile takip ediliyor. Baba adı veya anne kızlık soyadını pek sallayan yok. Ayrıca iki temel kimlik olan Resident ID ve ehliyet de adres yazıyor, gel de işi sıkı tutma. Adres yapısı çok basit. Önce bir numara , sonra kuzey - güney - doğu - batı gibi bir yön. Daha sonra bir cadde adı. Bitti. Eğer abonelik veya direkt erişim gerekiyorsa daire no. Sonra şehir - eyalet ve posta kodu üçlüsü. Kalıp çok belli , tabi büyük ve net şeklindeki şehirlerde (bakınız Chicago) bu daha belirgin. Dağ, bayır, tarla farklıdır.
Problem adres değiştirince başlıyor. Iyice düşünmek lazım, ben nerelere adres vermiştim, banka, devlet, okul - iş, her türlü servis sağlayıcı (faturalar aksamasın). Sonra postaneye gidip gerekli formlar doldurulup iz nerde mutlaka belirtilecek, Internet üstünden yapılanlar ikincil. Ben TR ye gelirken bir cinlik yapıp posta kutusu ayarladım, ama önemli nokta postamı bu kutuya yönlendirdim. Sonra posta kutusu süresi erken bitti, bi yönlendirme daha patlattım ve arkadaşlarımın evine yönelttim.


Bu arada USPS , Amerikan postası olur, mükemmel çalışıyor ve web sayfası yurtdışından her şeyi yapmaya imkan sağlıyor. Neyse bu eve taşınınca , ki en çok kimliklerin değişmeyeceğine sevindim, ben de yönlendirmeyi kestim. Yalnız bu kadar dolambaçta anlaşılan benim postaların başı dönmüş. Ben de postaneye gidip ben geldim adresim de şu , alın beni sisteminize dememişim. Kendimce servis sağlayıcılara ve aboneliklere verdim diye düşünüyorum. Bu arada en sevdiğim postayla DVD servisi Blockbuster a da abone olmuşum, ama fakat üç hafta gelmiş bir tek DVD gelmemiş. Bu arada UPS le gelenler beni bulduğu için ben de durumu aymamışım. Blockbuster la her gün e-mail ve telefon tarifiğindeyiz, geçen sene 2 günde gelirdi bu sene servis seviyeniz nasıl bu kadar kötü oldu diye haşlıyorum bunları. 802 ye sordum , siz mi alıyorsunuz diye, yok dediler. Taaa ki başkasına da üye olup ordan da bir şey gelmeyince jeton düştü bende. Amanın dedim bana posta gelmiyor, bunun için ne dergi geliyor, ne fatura, ne DVD. aman neyseki junk mailler gelmiyor diye seviniyorum. Sorunun benden kaynaklandığını anladım, velakin çözümü bilmiyorum. Sonunda bizim yarı çatlak postacı teyzeye rastladım bir gün, aynı kadın değişmemiş. Bana demez mi ki sen de kimsin, ben seni tanımıyorum, bak 602 de adın yazmıyor, tabi sana gelmez. Ben bu kadının bu kadar önemli olduğunu bilsem etrafında dönerdim. Neyse adımı verdim, yazdı, tüm hikayemi anlattım, kızdı, sonra "sen bi postahaneye görün" dedi. Ben koşa koşa Dearborn postanesine gidip oradaki "cin" gibi görevlilere derdimi anlattım, tabi bu hayal edilenden çok uzun bir zaman aldı. Sonra Mary (baş memur) bana demez mi ki "senin posta kutundaki postalar nolucak, nasıl alıcaksın bunu". Anlaşıldı ki posta kutusunun süresi bitse de bir yıl postaları forward ediyorlarmış. "Yoktur orda birşey, önemli değildir" dedim se de dinletemedim. "Hayır postan var ve gelicek" diye diretti. Mary i mi kırıcam. Hadi bir de hükmü olmayan posta kutusunda yeni adrese yönlendirme yaptık, ve ben uzun bir aradan sonra DVD lerime kavuştum. Dergilerim, faturalarım geliyor. Artık ben Amerikan sistemine tekrar kayıtlandım. Bundan sonra akıllandım son ve ilk olarak hep postaneye. Iyi ki adresim hala 55 West Chestnut Street Chicago IL 60610.

No comments: