Geçen hafta bahar geldi. Tabi önce bizim bahar tatilimiz oldu. Hava günlük güneşlikti, hemen TT (tshirt / terlik) moduna girdik, sokaklara, parklara döküldük. Hatta plaja bile gittik, güneşlendik. Sıra ayakları göle sokmaya gelince fazla dayanamadık, çünkü göl sıvı bir buz kitlesi halinde. Insan bacaklarını hissetmiyor, dipten doğru bir yokluk duygusu geliyor. Bir çift plaja geldi, bir heves üstünü çıkardı, göle doğru koştu : sonra geri koştu, çığlık çığlığa.
Burda yazlık-kışlık kaldırma, indirme derdi yok. Bir kere hava çok hızlı değişiyor, kışlıkları giyerken ertesi gün yazlık sonra tekrar kışlık oluyoruz. Kaldır-kopar bu tempoya dayanamayız. Sonra walk-in closetlerimiz var : yani giyinme odası. Benim küçücük evimde bile genişçe bir giyinme odası/dolabı var. Böyle olunca her kıyafete yer var, dolapla sınırlı değiliz.
Baharın gelme belirtilerine geri dönersek, hava 70-75 F ( yaklaşık 20-25 C) olunca geçen hafta kuru ağaçlara can geldi, tomurcuklar belirdi, hatta ilk pembe çiçekler açtı. Mayıs ayında açtığını sandığım laleler açtı (henüz saksıda). Sonra apar topar (galiba bir gecede) her-daim yeşil denilen dal ve otlar söküldü, yerine lale ve zambak dikildi. Nasıl olduysa galiba açmaya yakın diktiler, çünkü evvelki gün geçtiğim bomboş sokaklarda çiçekler açmaya başladı. Okula bir hafta gitmedim, bir baktım ki çimenler yemyeşil olmuş, ki kışın sarı kuru idiler. Parklar bahçeler müdürlüğü çok hızlı çalışıyor bu şehirde, ben bitkileri evlere bedava verdiklerinden veya çiçek çeşitleri hakkında seçim tanımadıklarından şüpheleniyorum : her yer benzer renk ve şekilde çiçeklerle dolu.
Ayrıca kuşlar geldi, sürekli cıvıltı var. Sincaplar nereye gitmiş idilerse geri döndüler. Hadi kuşları anlıyorum, onlar uçuyor. Peki sincaplar ne vasıta le nereye gidiyor ? Ağaçlar kupkuru , yuva filan görünmüyor. Acaba yer altına mı iniyorlar? Bu sırrı çok merak ediyorum.
Bahar kokusu ve müjdesi ile birlikte hemen şıpıdık terlikler çıktı. Biz olsak moralman hazırlanmak isteriz, hadi çorapları attık, sandalete öyle hemen geçilir mi?
Çok sevinmeyelim : Tam artık bitti derken, sıcaklık bir günde 0 C ye indi. Hem de korkunç bir rüzgarla. Sanki tüy sıkletmişim gibi beni bile önüne katıp sürüklüyor, eldivensiz durmak zor, keşke atkı berem olsaydı (ben bunları kaldırdım) .Veee kar geliyor diyorlar. Bu şehir inanılmaz iklim olarak. Şimdilik bir hafta 0 C civarı geçecek. Umarım bu son dalgadır ve artık bahar gelir. Ama lütfen yaz gelmesin, çok rutubetli ve sıcak olacak diyorlar.Artık o bayat esprileri yapıp "ne kadar sıcak olabilir ki? Ne kadar rutubetli olabilir ki?" diye sormuyorum.
Burda yazlık-kışlık kaldırma, indirme derdi yok. Bir kere hava çok hızlı değişiyor, kışlıkları giyerken ertesi gün yazlık sonra tekrar kışlık oluyoruz. Kaldır-kopar bu tempoya dayanamayız. Sonra walk-in closetlerimiz var : yani giyinme odası. Benim küçücük evimde bile genişçe bir giyinme odası/dolabı var. Böyle olunca her kıyafete yer var, dolapla sınırlı değiliz.
Baharın gelme belirtilerine geri dönersek, hava 70-75 F ( yaklaşık 20-25 C) olunca geçen hafta kuru ağaçlara can geldi, tomurcuklar belirdi, hatta ilk pembe çiçekler açtı. Mayıs ayında açtığını sandığım laleler açtı (henüz saksıda). Sonra apar topar (galiba bir gecede) her-daim yeşil denilen dal ve otlar söküldü, yerine lale ve zambak dikildi. Nasıl olduysa galiba açmaya yakın diktiler, çünkü evvelki gün geçtiğim bomboş sokaklarda çiçekler açmaya başladı. Okula bir hafta gitmedim, bir baktım ki çimenler yemyeşil olmuş, ki kışın sarı kuru idiler. Parklar bahçeler müdürlüğü çok hızlı çalışıyor bu şehirde, ben bitkileri evlere bedava verdiklerinden veya çiçek çeşitleri hakkında seçim tanımadıklarından şüpheleniyorum : her yer benzer renk ve şekilde çiçeklerle dolu.
Ayrıca kuşlar geldi, sürekli cıvıltı var. Sincaplar nereye gitmiş idilerse geri döndüler. Hadi kuşları anlıyorum, onlar uçuyor. Peki sincaplar ne vasıta le nereye gidiyor ? Ağaçlar kupkuru , yuva filan görünmüyor. Acaba yer altına mı iniyorlar? Bu sırrı çok merak ediyorum.
Bahar kokusu ve müjdesi ile birlikte hemen şıpıdık terlikler çıktı. Biz olsak moralman hazırlanmak isteriz, hadi çorapları attık, sandalete öyle hemen geçilir mi?
Çok sevinmeyelim : Tam artık bitti derken, sıcaklık bir günde 0 C ye indi. Hem de korkunç bir rüzgarla. Sanki tüy sıkletmişim gibi beni bile önüne katıp sürüklüyor, eldivensiz durmak zor, keşke atkı berem olsaydı (ben bunları kaldırdım) .Veee kar geliyor diyorlar. Bu şehir inanılmaz iklim olarak. Şimdilik bir hafta 0 C civarı geçecek. Umarım bu son dalgadır ve artık bahar gelir. Ama lütfen yaz gelmesin, çok rutubetli ve sıcak olacak diyorlar.Artık o bayat esprileri yapıp "ne kadar sıcak olabilir ki? Ne kadar rutubetli olabilir ki?" diye sormuyorum.
No comments:
Post a Comment